Dünyanın en gelişmiş ekonomilerinin toplaştığı Yediler Grubu (G7) bu yıl Avrupa Parlamentosu seçimlerinde büyük sıçrama yapan aşırı sağın gölgesinde toplandı. G7 üyesi ülkelerin liderlerinin çoğunun ülkelerinde hayli sıkıntıda olduğu biliniyor. Yani “kafaları meşgul” bir halde zirveye katıldılar. Ülkelerinin kırılgan siyasi yapıları yüzlerine vurmuş gibiydi adeta.
Joe Biden, Rishi Sunak, Emmanuel Macron, Olaf Scholz ülkelerinde ciddi zorluklarla karşı karşıya. İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’ın iktidarını koruması çok zor görünüyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un AP seçimleri sonrası zorunlu olarak aldığı erken seçimden nasıl bir sonuç alacağı belirsiz. Parlamentoda zaten mutlak çoğunluğu olmayan Macron, başkanlığının son döneminde iyice yalnızlaşacağı bir parlamentoyla karşılaşabilir. Bu, kalan görev süresi içinde karar almasını zorlaştıran bir durum olacak tabii.
AP seçim sonuçlarından etkilenen bir diğer lider de Almanya Başbakanı Olaf Scholz kuşkusuz. Zaten zor yürüttüğü koalisyonu daha büyük zorluklar bekliyor görünüşe göre. G7 üyesi ABD’de de Başkan Biden, Cumhuriyetçilerin elinde bulunan Temsilciler Meclisi’nin engellemeleri nedeniyle zor durumda. Yasama faaliyetlerinde pek rahat değil ABD Başkanı. Sadece bu liderler değil, Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile Japonya Başbakanı Fumio Kishida da son derece sıkıntıda. Kishida’nın ülkesindeki destekçileri sadece yüzde 28 gibi çok çok düşük bir oranda.
Zirveye ilişkin belki de en gerçekçi açıklamayı Brezilya’nın solcu Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva yaptı. Aşırı sağın yükselmesine ilişkin olarak Silva “Bildiğimiz şekliyle demokrasinin risk altında olması gibi bir sorunumuz var” diyerek yükselen tehlikeye bir kez daha dikkat çekti.
Zirve, Berlin Duvarı’nın yıkılmasının ardından demokrasinin tüm dünyada gerileme sürecine girmiş oluşunun kabul edildiği bir dönemde toplandı. Sovyetler çöktü, duvar yıkıldı diye sevinenler bu değişikliklerin dünya insanlığı için iyi bir sonuç getirmediğini de anlamışlardır artık.
Batılı siyasi sitemlerin içine girdiği aşırı sağ ağırlıklı süreç ona meydan okuyan Rusya ile Çin’i geliştirmiş oldu. G7 de bu iki ülkenin güçlenmesinden ötürü risk altında aslında. Çünkü gittikçe işlevsiz bir hale bürünüyor grup.
G7 zirvesinde “halinden memnun” olan tek lider, görünen o ki İtalya Başbakanı Giorgia Meloni. AP seçimlerinde partisi oyların çoğunu aldı bilindiği gibi. Bu kendi konumunun da onaylanması demek.
Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla kendileri açısından “işlerin” yolunda gideceğini sanan batılı ülkeler, kendi sistemlerininm yarattığı belalarla boğuşuyor şimdi. Aşırı sağcılık, artan fiyatlar, sosyal yardımlarda kısıtlamalar bu belaların en bilineni.
G7 Zirvesi’nde asık suratlı, birbirleriyle kavgalı liderleri görünce “yıkılan duvar”ın altında kimlerin kaldığını anlayabiliyor insan.
Bakalım zirveden nasıl bir sonuç çıkacak.