İhmallerle Gelen Katliam: Ankara Tren Garı Saldırısı’nın Üzerinden Sekiz Yıl Geçti
4 mins read

İhmallerle Gelen Katliam: Ankara Tren Garı Saldırısı’nın Üzerinden Sekiz Yıl Geçti

Cumhuriyet tarihinin en büyük canlı bomba saldırılarından biri 8 yıl önce bugün Ankara Tren Garı’nda yaşanmıştı. 103 kişinin hayatını kaybettiği saldırıda bazı IŞİD üyelerinin yargılanması sürüyor. Ancak saldırı sonrası pek çok ihmali tespit edilen kamu görevlileri hakkında henüz somut bir adım atılmadı.

Ankara Tren Garı önünde 10 Ekim 2015 tarihinde miting için toplanan yüzlerce kişi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük katliamına tanık olmuştu.

Yunus Emre Alagöz ve kimliği tespit edilemeyen bir IŞİD militanı, Tren Garı önünde saat 10:04 sıralarında üzerlerindeki patlayıcıyı infilak ettirdi.

Canlı bomba saldırısı sonucunda 103 kişi hayatını kaybederken 500’ün üzerinde kişi ise yaralandı.

Saldırının AK Parti’nin tek başına iktidarı kaybettiği 7 Haziran 2015 tarihindeki seçimlerden kısa bir süre sonra meydana gelmesi de o dönem büyük bir tartışma yaratmıştı.

Katliamın ardından açılan 36 sanıklı davada, 19 kişi mahkûm edildi. Bunlardan 9’u 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve 12 bine yakın hapis cezası aldı.

Arasında IŞİD’in bir dönem Türkiye emiri olan İlhami Balı’nın bulunduğu 18 firari hakkındaki yargılama dosyası ise ayrıldı. 

Ancak 9 sanığın cezasını onayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 10 sanığın dosyasını ise bozdu. Bu nedenle Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 10 tutuklu sanık ile 19 firari sanığın yargılanması sürüyor.

8 yıl önce gerçekleşen Ankara Tren Garı katliamında daha sonra ise birçok ihmaller zinciri olduğu ortaya çıktı.

Canlı bombaları taşıyan araç, yol kontrolü olmamasının rahatlığıyla Ankara’ya ulaştı. 

Miting için 2 bin 44 polis görevlendirilmişken, toplanma alanı olan Gar çevresinde yalnızca 129 polis vardı. 

Gar Meydanı’ndaki toplanma alanına gelenler de aranmadı.

Canlı bombaları taşıyan araca eskortluk yapan IŞİD üyesi Yakup Şahin’in Gaziantep’in Nizip ilçesinde bir gübre bayisinden amonyum nitrat almaya çalışması, polise saldırıdan 11 gün önce ihbar edildi.

O dönem Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele Daire Başkanlığı tarafından, IŞİD’in canlı bomba saldırısı düzenleyeceğine yönelik istihbarat alındı.

Emniyet’in canlı bomba listesinde yer alan ve ‘terör nitelikli kayıp şahıs’ olarak aranan Yunus Emre Alagöz’ün yapılan telefon dinlemelerinde ailesiyle vedalaştığı dahi belirlendi.

Ankara Tren Garı katliamının ardından ihmali olan kamu görevlileri yönünden hem idari hem de adli soruşturma yürütüldü.

İçişleri Bakanlığı müfettişleri, hazırladığı 25 Şubat 2016 tarihli raporda dönemin Ankara Emniyet Müdürü, İstihbarat Şube müdür vekili, TEM Şube Müdürü, eski Güvenlik Şube müdür vekili ve TEM Şubesi C Büro amirinin ihmalini tespit etti.

Raporda, bu isimler hakkında soruşturma izni istendi. Ancak Ankara Valiliği, soruşturma izni vermedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise soruşturma izni verilmemesine ilişkin karara itiraz etmeyince, dosya dava açılamadan kapandı.

10 Ekim davası avukatlarından Senem Doğanoğlu, DW’ye yaptığı açıklamada ise şunları söyledi: ‘Devletin sorumluluğu da IŞİD’li faillerin sorumluluğu da karanlıkta bırakıldı. 7 Haziran-1 Kasım seçim dönemi karanlığı yargının önünde de hâlâ devam ediyor.’

Diğer yandan Gaziantep’teki hücre evine girip çıktığı kamera görüntülerine yansıyan ancak kimliği tespit edilemeyen 30 IŞİD üyesi, aradan geçen 8 yılda halen bulunamadı.

Savcılık, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden bu IŞİD’lilerin kimliğini tespit etmesini bekliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir