UCM Başsavcısı Khan, İsrail Başbakanı Netanyahu ve Hamas liderleri için yakalama kararı talebinde bulundu. Peki hukuki süreç bundan sonra nasıl işleyecek?
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Khan, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve radikal İslamcı Filistinli Hamas örgütünün liderleri için yakalama kararı talep ederek önemli bir adım attı. Peki, bu adım sonrasında süreç nasıl ilerleyecek?
Netanyahu ülkesinin Gazze Şeridi’ndeki savaşı nedeniyle Lahey’de yargılanacak mı? Yakalama kararı talebine olumlu yanıt verilecek mi?
Başsavcı Karim Khan, Netanyahu’nun yanı sıra İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları komutanı Muhammed Deyf ve Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki lideri Yahya Sinvar hakkında da yakalama kararı çıkartılmasını talep etti. Khan bu kişileri insanlığa karşı suç ve savaş suçu işlemekle itham ediyor. Başsavcının başvurusu üç yargıçtan oluşan bir ön duruşma heyetine gidecek.
Heyet eldeki delillerin yakalama kararına hükmetmek için yeterli olup olmadığını inceleyecek. Heyetin hüküm vermesi için belirli bir süre kısıtlaması bulunmuyor ancak genellikle kararın alınması için geçen süre en az bir ayı buluyor. Davanın hassas olması nedeniyle heyetin inceleme için daha fazla zaman ayırması da mümkün. Hollanda’daki Utrecht Üniversitesi öğretim görevlisi Iva Vukusic başvurunun kabul edilmesi için suçlamalarla ilgili “makul gerekçeler” olması gerektiğini belirtiyor.
“Eminim ki savcı bu engeli aşacaktır. Aptal değiller” diyen Vukusic, “Davalarını kurşun geçirmez hale getirdikleri kesin, aksi takdirde bu Başsavcılık Ofisi için büyük bir utanç olur” diyor. Yakalama kararları nasıl uygulanıyor? Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin verdiği emirleri uygulamak için kendine ait bir polis gücü yok ve kararlarının uygulanmasında 124 taraf ülkenin göstereceği iş birliğine bağımlı. Bu ülkeler teorik olarak arananları, kendi egemenlik sahalarına girer girmez gözaltına almakla yükümlü.
Bu da Netanyahu ve Gallant’ın Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yapacağı seyahatlerin zorlaşacağı anlamına geliyor. Ancak İsrail’in en önemli müttefiki olan Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin üyesi değil ve ABD mahkemenin tutuklama kararlarını da uygulama yükümlülüğü taşımıyor. Sinvar ile Deyf’in ise nerede oldukları bilinmiyor. Ancak her iki Hamas yöneticisinin de yurtdışına seyahat ediyor olmaları pek olası değil. İsmail Haniye ise Türkiye ve Katar’da yaşıyor ve her iki ülke de UCM’ye üye değil. Geçmişte ülkeler Lahey’den gelen talimatlara her zaman uymadı. Eski Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir hakkında tutuklama emri olmasına karşın Güney Afrika ve Ürdün de dahil olmak üzere birçok ülkeyi ziyaret edebilmişti.
Hakkında yakalama kararı olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise Kırgızistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi birçok ülkeyi ziyaret etmiş, Güney Afrika’daki BRICS ülkeleri toplantısına ise gözaltına alınabileceği için katılmaktan imtina etmişti. Üst düzey siyasetçiler yargılandı mı? Birçok üst düzey lider Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde sanık sandalyesine oturdu. 2012 yılında özel bir mahkeme iç savaşta oynadığı rol nedeniyle eski Liberya Devlet Başkanı Charles Taylor’u savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlemekten suçlu buldu. Taylor’un o dönem avukatlığını ise Khan yapıyordu.
Eski Yugoslavya için kurulan savaş suçları mahkemesinde soykırım suçundan yargılanan eski Sırbistan Cumhurbaşkanı Slobodan Milosevic ise 2006 yılında Lahey’deki hücresinde ölü bulundu. Bosnalı Sırp lider Radovan Karadzic ise 2008 yılında gözaltına alındı ve soykırımdan suçlu bulundu. Bosna Savaşında Bosna Sırp Ordusuna komuta eden Ratko Mladic ise 2011 yılında gözaltına alındı ve müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Netanyahu’nun durumunda “hızlı bir yargılama ihtimali olmadığını” kaydeden Vukusic, “Ancak yargı süreçleri uzundur ve şimdi mümkün olmayan şeyler gelecekte pekâlâ mümkün hale gelebilir” diye de ekliyor.
Vukusic UCM’nin yakalama kararı vermesi halinde bunun, her halükârda suçlanan açısından silinmez bir “leke” olacağını ifade ediyor. Mahkemenin başka hangi seçenekleri var? UCM’de şüphelilerin gıyaben yargılanmasına izin verilmiyor ancak mahkeme sanıklar tutuklanmamış olsa da davayı yakından takip etmeyi sürdürebiliyor.
Bunun bir örneği Ugandalı isyancı grup Tanrı’nın Direniş Ordusu’na liderlik eden Joseph Kony’nin davası. UCM Kony’nin kaçak durumda olmasına karşın kendisine yöneltilen çok sayıda savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlediği yönündeki suçlamaları güçlendirmek için ekim ayında duruşmalar düzenlemek istiyor.