Milliyet’ten Betül Yasemin Keskin’in haberine göre; ABD’nin Florida eyaletinde sakin bir hayat yaşayan 24 yaşındaki hemşire Bailey McBreen, ölümcül hastalığın belirtilerini mesleği sayesinde fark etti.
Bir sabah uyandığında vücudunda fark ettiği gariplik yüzünden her gün başkalarına yardım etme amacıyla gittiği hastanede bu kez hasta koltuğunda kendi oturdu. Bir anda peş peşe onlarca kez geğirmeye başlayan genç kadının yaşadığı problemi çözmeye çalışan uzmanlar ise sorunun kaynağını bulduklarında şaşkınlık yaşadı. İşte genç bir hemşirenin başına gelen ve tıp dünyasına şimdiden adını yazdıran o rahatsızlık ve McBreen’in yaşadıkları.
AYLARCA ERTELEDİ, SONUÇ KORKUTUCUYDU
ABD’nin Florida eyaletinde yaşayan 24 yaşındaki genç hemşire Bailey McBreen’in hayatını değiştiren olay 2021 yılında yaşandı. 3 yıl öncesine kadar oldukça sağlıklı olan, her gün düzenli spor yapan, yediğine ve içtiğine dikkat eden genç kadın, bir sabah peş peşe tam 10 kez geğirince kendinde bir tuhaflık olduğunu fark etti ve soluğu hastanede aldı. Tetkikler esnasında her ne kadar tedirgin olsa da sorunun midesiyle alakalı küçük bir problemden ibaret olduğunu düşünüyordu. Ona göre yediği bir yiyecek midesinde gaz problemine yol açmıştı ve kısa bir zaman içinde sağlığına kavuşacaktı. Üstelik gaz problemini ilk kez yaşamıyordu. 2021 yılında hastaneye başvurmadan önce de defalarca geğirme problemi yaşamış ancak hiçbir belirtiyi ciddiye almamıştı. Aslında bu uyarıları ilk başta dikkate alabilseydi sağlığına belki de çok daha hızlı bir şekilde kavuşacaktı.
Doktorlar, McBreen’e birkaç tetkik yaptı ve karşılaştıkları tablo karşısında şoke oldu. Genç kadına 3’üncü evre kolon kanseri teşhisi kondu. Her ne kadar kanser belirtisi olarak geğirme tuhaf bir belirti olarak görünse de kolon kanseri sindirim sisteminde tıkanmalara neden olarak aşırı gaza neden olabilirdi ve tam olarak yaşadığı sorun buydu. Hem uzun ataklar halinde geğiriyor hem de tuvalete çıkma konusunda sorun yaşıyordu.
‘ÖLMEYE HAZIR DEĞİLİM’
Hem McBreen hem de ailesi bu durum karşısında ne yapacağını bilemedi. Bu, oldukça üzücü ve beklenmeyen bir durumdu. Dayanılmaz ağrılarla ve tuvalete çıkamama sorunlarıyla baş başa kalan McBreen’e kısa sürede konulan teşhisin ardından genç kadın hemen ameliyata alındı ve peşinden kemoterapi seanslarına başlandı. Bailey McBreen, yaşadığı durumu şu cümlelerle dile getirdi:
“Bir milyon yıl geçse de sahip olduğum herhangi bir belirsiz semptomun aslında 3’üncü aşama kolon kanseri olacağını düşünmemiştim. Gerçekten beden dışı bir deneyimdi. Odanın bir köşesinde oturup kendime teşhis konulmasını izliyormuşum gibi hissettim. Zaman sanki yavaşladı ve kalp atışlarım hızlandı. Tam bir şok halindeydim. İlk söylediğim şeyin ‘Ölmeye hazır değilim’ olduğunu hatırlıyorum. O anda yapabileceğim tek şey ağlamak, eskiden yaşadığım hayatın yasını tutmak ve zihinsel olarak gelecek olana hazırlanmaktı.”
Tedavi sürecinin ortalarına doğru hastalığını kabul eden ve artık bedenindeki tümörle savaştığını söyleyen McBreen, onunla aynı sorunla baş edenlere destek olmayı ve farkındalık yaratmayı amaçladı. McBreen, “Teşhisi hayatımı hayal edebileceğiniz her şekilde etkiledi. Bana bu kadar agresif ve ileri evre bir kanser teşhisi konduğu gerçeğini bir gün tam olarak kavrayabilecek miyim, bilmiyorum. Bunun beni tanımlamasına izin vermeyi reddediyorum. Bu hastalıkla savaşmak için insanca yapabileceğim her şeyi yapıyorum” dedi.
Kolon kanserinin birçok yaygın belirtisi vardı ancak geğirmek bu belirtilerin içinde en nadir olanlarından biriydi. McBreen, en kötü tabloyla karşılaşacağını hiç düşünmemişti. Hastalığı kabullenmesi de tedavi sürecinde geçirdiği zor günleri de kabul etmesi bu yüzden çok zordu. Bedeninde meydana gelen değişimler, mide ve sindirim sorunları tüm bunları göz ardı edemeyeceği kadar kuvvetliydi. Şimdilerde bağırsağındaki tümörden büyük bir ölçüde kurtulan ve tedavisi devam eden McBreen etrafını bilinçlendirmek için farkındalık çalışmaları yapmaya devam ediyor.
‘EN SIK GÖRÜLEN 3’ÜNCÜ KANSER TÜRÜ’
Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Erdem Koçak, kolon kanserini ve en yaygın belirtilerini anlatarak cümlesine başladı. Koçak, “Kolon kanseri kalın bağırsakta görülen bir tümör, dünyada görülen en sık 3’üncü kanserdir. Kadınlarda meme kanserinden sonra en sık görülen 2’nci kanser ve Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl yaklaşık iki milyon kişiye kolon kanseri tanısı konuluyor. Önümüzdeki 20 yıl içerisinde kolon kanseri tanısı alan hasta sayısının 2 kat kadar artacağı tahmin ediliyor ve birçok ülke kolon kanserini önlemek amacı ile ulusal tarama programları oluşturuyor” açıklamasında bulundu.
Bailey McBreen, peş peşe geğirme sorunuyla bu kansere yakalandığını öğrenmişti. Peki, kolon kanserinin en yaygın belirtisi ne? Prof. Dr. Koçak’ın bu soruya cevabı şu şekilde:
“Genellikle kolon kanseri polip olarak tanımlanan küçük bir lezyon olarak ortaya çıkar ve bu poliplerin bazıları zamanla kansere dönüşür. Erken evre kolon kanseri genellikle hiçbir özel belirti vermez ancak tümör büyüdükçe hastalar sıklıkla polikliniklere kabızlık, makattan kanama, kilo kaybı, dışkılama alışkanlığında değişkenlik (kabızlık ve/veya ishal), dışkılama sonrası tam boşalamama ve kan kaybına bağlı aşırı halsizlik ve yorgunluk gibi şikâyetlerle doktora başvurur.”
YAKALANANLARIN YÜZDE 11’İ 50 YAŞIN ALTINDA
Kolon kanserine dair son yıllarda yapılan çalışmalarda teşhis konulan kolon kanseri hastalarının yüzde 11’inin 50 yaşın altında olduğu biliniyor. Peki kolon kanseri hangi yaş aralığında daha sık görülüyor ve genç yaşlarda görünmesinin nedeni tam olarak ne? Prof. Dr. Erdem Koçak, bu soruya şu yanıtı verdi: “Erken yaşta görülen vakalarda belirli risk faktörlerinin olması hastalığın daha erken ortaya çıkmasına yol açıyor. İleri yaş dışında bilinen risk faktörleri, ülseratif kolit veya Crohn hastalığı, ailede kolon kanser öyküsü veya kolorektal polip varlığı, bazı genetik geçişli hastalıklar, fiziksel aktivitenin azlığı, düşük sebze, lif ve meyve içerikli diyet, yüksek doymuş yağ içeren diyet, özellikle çok fazla miktarda işlenmiş et tüketimi, fazla kilolu veya obez olmak, yoğun alkol ve tütün ürünleri tüketmek olarak özetlenebilir.”
Prof. Dr. Erdem Koçak, son olarak hastalığın teşhisine dair ise, “Kolon kanseri tanısında en etkin ve en güvenilir tanı yöntemi kolonoskopik incelemedir. Tedavinin belki de en önemli anahtar noktası erken tanıdır yani hastalığın önlenmesidir. Bu nedenle hiçbir yakınması olmasa bile 50 yaş ve üstündeki kişilerin düzenli aralıklarla kolonoskopik inceleme yaptırması gerekiyor” diyerek sözlerini noktaladı.